31 Aralık 2007 Pazartesi

geçmişten günümüze basketbol

Basketbolu 1891'de Massachusetts'de bir beden eğitimi öğretmeni olan James A. Naismith geliştirdi. Amerikan futbolunu çok sert bulan Naismith, bir salonun karşılıklı iki duvarına sepet asarak yeni bir oyun oynatmaya başladı. Ama oyunda Amerikan futbolu topu kullanılıyordu. Başlangıçta dokuzar kişilik iki takımla oynanıyordu. Basketbol kısa sürede ilgi gördü ve hızla dünyanın öbür ülkelerine de yayıldı. Basketbol anavatanı Amerika'dan başlayarak yıllar boyu büyüye büyüye dünyaya yayıldı ve popüler spor dalları arasında kendine yer edindi. Bu spor kısa sürede ülkemizde de yayıldı ve büyük kitleler tarafından seyredilir hale geldi

basketbol fauller ve kural çiğneme

Basketbol oyununda fauller kişisel ve teknik faul olarak ikiye ayrılır. Kişisel fauller kendi arasında ikiye ayrılır: sportmenlik dışı, normal foul. Karşı takımın oyuncusunu tutmak, itmek, çelme takmak gibi hareketler kişisel faullerdir. Kişisel fauller de üçe ayrılır. Kasten ve belirgin biçimde yapılmamış faullere olağan fauller denir. Rakip takımın iki oyuncusunun aynı anda birbirine faul yaparsa, karşılıklı faul olur. Bir takımın iki oyuncusunun karşı takımın bir oyuncusuna aynı anda faul yapması da çoklu faul olarak adlandırılır. Fauller, kenar çizgisinden oyuna sokulmak üzere topun karşı takıma verilmesi ya da karşı takımın serbest atışlar kullanması biçiminde cezalandırılır. Kasıtlı faullerde iki serbest atış hakkı verilir. Serbest atışta top çemberden geçerse, atışı yapan takım bir sayı kazanır. Serbest atışları, faul yapılan kişi kendisi kullanmak zorundadır. İki oyuncunun birbirine aynı anda faul yapması olan çifte faulde, top orta yuvarlaktaki hava atışıyla oyuna sokulur. Bir oyunda beş faul yapan oyuncu oyun dışı kalır.
Oyunu geciktirmek, potayı tutmak, sportmence olmayan davranışlarda bulunmak ya da aynı anda oyunda beşten fazla oyuncu bulundurmak gibi durumlarda, hakemler teknik faul verebilirler. Teknik faul için verilen serbest atışı cezasını, karşı takımdan herhangi bir oyuncu kullanabilir. Bu serbest atıştan sonra genellikle atışı yapan takım orta kenar çizgisinden topu oyuna sokar.
Kural çiğneme: Bir basketbol maçında, oyun kurallarına aykırı olan hafif hatalara kural çiğneme denir. Kural çiğneme durumunda top rakip takıma verilir. Serbest atış alanında üç saniyeden fazla kalma, çifte sürme, topu yere vurmadan birden fazla adım atma, topu tekmeleme ya da topa yumrukla vurma, kural çiğnemedir. Topa son dokunan oyuncu, topu alan dışına çıkardığında ya da top kendindeyken sınır çizgisine bastığında da kuralı çiğnemiş olur

Basketbol saha ölçüsü

Basketbol, çoğunlukla kapalı salonda oynanır. Dikdörtgen biçimindeki basketbol alanının tabanı sert tahtadan yapılır. Alanın boyutları değişiklik göstermekle birlikte, ideal boyutlar 40 m x 20 m’dir. Oyun alanı bir orta çizgiyle ikiye ayrılır. Bu çizginin tam ortasında, orta yuvarlak denen bir daire çizilidir. Basketbol alanının karşılıklı olarak kısa kenar çizgilerinde birer pota bulunur. Pota, kenar çizgisinden 1,2 metre içeridedir ve 1,8 m x 1,2 m boyutlarında bir sac levhadır. Pota üzerinde, yerden 3,05 metre yükseklikte bir sepet vardır. Sepet, 45 cm çapında demir bir çember ile buna asılı, alt kısmı açık, beyaz bir fileden oluşur. Basketbol elle oynanır ve atılan top yukarıdan çembere girip fileden geçerek aşağıya düşünce sayı olur. Basketbol topunun çevresi yaklaşık 75-78 cm, ağırlığı 600-650 gram kadardır.

Basketbol oyun süresi

Basketbol karşılaşmalarını, iki ya da üç orta hakem, bir sayı hakemi, bir 24 saniye hakemi ve bir de saat hakemi yönetir. Bazen sayı hakemine bir yardımcı eşlik eder.
Basketbol karşılaşması, genellikle 10’ar dakikadan oluşan 4 periyottan ve 2 devreden oluşur. İki devre arasında 15 dakika ara verilir. Beraberlik durumunda beşer dakikalık uzatma devreleri oynanır. Topun kurallara uygun olarak oyuna girmesiyle karşılaşma saati işlemeye başlar. Herhangi bir nedenle oyun durduğunda, saat de durur. Hakemin kolunu yumrukla yukarı kaldırması faulü işaret eder. Açık elin ortasına dikilen işaret parmağı ise mola istendiğini gösterir. Mola, bir takımın koçunun istediği kısa aradır. Koç takımının oyuncularına taktik vermek için mola alır. Takımlar bir maç sırasında toplam beş mola (1.devre:2 ve 2.devre:3)alabilir. Maç uzaması durumunda, her uzatma devresinde takımlara birer mola hakkı daha verilir.

türkiyede basketbol

Basketbol yurdumuzda ilk kez 1904 yılında oynandı. Robert Kolej Salonu'nda öğrencilerin Amerikalı öğretmenler yönetimindeki bu maçı bir denemeden ileriye gitmedi. 7 yıl sonra Galatasaray Lisesi Beden Eğitimi öğretmenlerinden Ahmet Robenson, basketbol kurallarını dilimize çevirdi ve yönetmenliğe uygun 10'ar kişilik takımlar arasında maç yapılmasını sağladı. Galatasaray Lisesi salonunda karşılıklı iki duvar kağıt sepetler konarak oynan ilk müsabakada tüm basketbolcular sakatlandı. Ahmet Robenson'un basketbol konusundaki teknik bilgi eksikliğinden, olumlu sonuç vermedi. 1913 yılında Fenerbahçe Kulübü'nde basketbol çalışmaları başladı. Oyunlar Kurbağalıdere'de tenis kortundaki açık sahada sadece yaz sezonunda yapıldı. Daha sonra rakip bulunamadığı için bu çalışmalarda durdu. 18 Kasım 1920'de Cağaloğlu'ndaki Yüksek Öğretmen Okulu'nun bahçesinde Selim Sırrı Tarcan tarafından bir spor şöleni düzenlendi. Şölene o sırada YMCA örgütünün spor sorumlusu bulunan Dr. Diver de katıldı. Basketbolun doğduğu yer olan Springfield'den mezun olan Dr. Diver'i "basketbolu öğretmek" teklifini Tarcan olumlu karşıladı. Diver'in verdiği derslerden sonra 4 Nisan 1921 günü Yüksek Öğretmen Okulu'nun bahçesinde okul takımı ile YMCA'nın Amerikalılar'dan kurulu takımı karşılaştı. YMCA örgütü Genel Başkanı Stricker'in yönettiği maç 18-24 Amerikalıkarın lehine sonuçlandı. Türkiye'de ilk basketbol ligi ise 1927 yılında başladı. Musevilerden kurulu Maccabi şampiyonluğunu 1933 yılına kadar sürdürdü. Naili Moran ve Feridun Koray'ın çabası ile güçlenen Galatasaray takımı ve 1933 yılında Türk Spor Kurumu'nun basketbolu ele alması ile Maccabi'nin üstünlüğü sona erdi. Beyoğlu Halkevi'nin Tepebaşı'ndaki salonunda yapılan İstanbul Basketbol şampiyonalarında Yekta Rodrig'den kurulu Galatasaray takımı arka arkaya dört yıl şampiyon oldu. Basketbol ilk milli temas 24 Haziran 1936'da yapıldı.Kendi paraları ile Yunanistan Milli takımını yurdumuza getiren elemanlarımız Beyoğlu Halevi salonundaki karşılaşmayı 49-12 (devre 13-4) kazandı. Yunanistan'a karşı alınan bu galibiyet basketçilerimize Berlin Olimpiyatları kapılarını açtı. Takımımız ilk maçta Şili'ye 30-16, Mısır'a 33-23 yenilerek elendi. Basketbol Milli Takımımız uzun süren bir duraklamadan 10 yıl 2ay 26 günlük bir aradan sonra Yunanistan seyahatinde sahaya çıktı. 1946 yılında Atina'da yapılan müsabakayı takımımız 34-30 kazandı. Önceleri İstanbul, İzmir ve Ankara bölgelerinde yürütülen basketbol çalışmaları daha sonra bu bölgelerin takımlarını bir araya getiren Türkiye Basketbol Ligi'ne dönüştü. (1966) basketbolumuzda genç, ümit, yıldız ve minik takımlar ele alındı. İstanbul ve Ankara kız okullarında başlayan çalışmalar daha sonra kulüplerce çekiştirildi. İlk kız milli basketbol takımımız Faik Gökay tarafından ele alındı. İlk maçı 12 Eylül 1964'te Batı Almanya'ya karşı oynadı. Ve 48-44 kaybettik. Bugün dünyanın en popüler sporlarından biri haline gelen basketbolda en önemli uluslararası organizasyon Olimpiyat Oyunları'dır. 1976 yılında olimpiyat programına alınan basketbolda 1972 yılına kadar Amerika tartışılmasız bir üstünlük kurdu altın madalyaların sahibi oldu. Basketbolda diğer önemli organizasyon Dünya ve Avrupa şampiyonaları ile Pan Amerika Oyunları'dır. Basketbol Milli Takımımız ise Avrupa şampiyonasında 1949'da elde ettiği dördüncülük ve 1951'deki altıncılıktan sonra 70'li yıllarda başarılı bir dönem geçirmiş, 1973 yılında yarı final oynama hakkını kıl payıyla kaçırdıktan sonra devler arasında sekizinci sıraya yerleşmiş, 1975'te de dokuzuncu olmuştur. 1977 ve 1979 yıllarını Avrupa Şampiyonası finallerinden uzakta geçiren milli takım, 1981'de katıldığı finallere 11. sırayı almıştır. Basketbol Milli Takımımız, o tarihten bu yana 1999 yılında sekizinci sırada yer aldı. Ancak yıldızlar ve gençler kategorilerinde zaman zaman başarılı sonuçlar almayı sürdürmüşlerdir. Basketbol Milli Takımımızın Akdeniz Oyunları ve Balkan Şampiyonaları'nda elde ettiği başarılı da şöyle sıralayabiliriz : Akdeniz Oyunları'nda 1 şampiyonluk (1987 Lazkiye), 1 ikincilik (1971 İzmir), 2 üçüncülük (1983 Kazablanka) ve (1976 Tunus). Balkan Şampiyonları'nda 1 şampiyonluk (1981 Sofya), 3 ikincilik (1962 İstanbul, 1982 İstanbul, 1985 Bükreş), 5 üçüncülük (1965 Tiran, 1968 İzmir, 1971 Vidin, 1979 Atina, 1983 Tito Vrbas ve 1988 Antalya). Basketbolda Türkiye çapında ilk organizasyon 1946 yılında gerçekleştirildi. 1946'dan sonra düzenli olarak yapılan Türkiye Basketbol Şampiyonası maçları sadece üç ilimizin ; İstanbuli Ankara ve İzmir'in ilk derecelerini alan takımlarının katılmalarıyla oynandı. Deplasmanlı 2. lig 1969 yılında Deplasmanlı Bayanlar Ligi de 1980 yılında oynanmaya başlamıştır. Türk Basketbol Tarihinin en önemli olayları Efes Pilsen'in 1993'te Koraç kupasını alması ve 1999'da Avrupa üçüncüsü olmasıdır.

Basketbol tarihçesi

Basketbol, dünyanın her yerinde her seviyedeki milyonlarca insanın oynadığı veya seyirci olarak izlediği popüler bir spor dalıdır. Bu kadar talep gören bu spor dalının nasıl doğduğunu ve nasıl bu kadar hızlı yayıldığını biliyor musunuz? Tarihte ilk bilinen basketbola benzer bir oyunun, Amerika' da Kızılderililer tarafından basit olarak oynandığı belirtilmektedir. Basketbolün bugünkü durumuna gelmesindeki ilk bilinçli çabalar, 1891 yılında Amerikalı bir beden eğitimi öğretmeni olan Dr. James Naismith tarafından başlatılmıştır. Massachusettes Springfield Koleji'nde onüç maddelik ilk oyun kuralları ile oynanmaya başlanan oyun, kış döneminde atletler, beyzbolcular ve Amerikan futbolu oynayan çocukların salon içinde sakatlanmalarını önleyici ve faydalı bir kış antrenmanı gerçekleştirmeleri amacıyla ortaya çıkmıştı. Kısa bir sürede geniş kitlelerin ilgisini çeken basketbol; yardımcı antrenman özelliğinden kurtulup, popüler spor dallarından biri haline gelmiştir.Basketbol, Birinci Dünya Savaşından sonra hızla Amerika'dan Avrupa' ya oradan da Afrika, Asya ve Avustralya'ya yayılmıştır.Bu spor dalını yönetmek amacıyla çalışan FIBA (Uluslararası Basketbol Federasyonu) 1932 yılında İsviçre Cenevre'de kurulmuştur. Bilindiği üzere FIBA, basketbolun daha hızlı yayılması ve daha zevkli bir oyun haline gelebilmesi için gerekli her türlü düzenlemeleri ve oyun kurallarını hayata geçirmektedir. İlk Avrupa ve Dünya Şampiyonasıİlk Avrupa şampiyonası 1935 yılında İsviçre Cenevre' de düzenlenmiş ve Letonya birinci olmuştur. Yine 1936 yılında Berlin' de yapılan Olimpiyatlara resmi oyun olarak dahil edilmiştir. İlk dünya Şampiyonası ise, 1950 yılında Arjantin Buenos Aires' te yapılmış ve Arjantin birinci olmuştur.Basketbolun Türkiye' de Kısa Tarihçesi• Basketbol Türkiye'de ilk defa, 1904 yılında Amerikan Robert Koleji öğrencileri tarafından oynanmıştır. • Basketbolün Türkiye'de bilinçli ve kapsamlı yayılmasını, 1911 yılında Galatasaray Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni olan Ahmet Robenson sağlamıştır. • Yine 1913 yılında ilk basketbol şubesi Fenerbahçe'de açılmıştır. İlk zamanlarda savaş yılları olması ve oynayacak rakip bulunamaması nedeni ile, basketbolda bir gelişme olamamıştır. • Bilinen ilk resmi müsabaka 1921 yılında Yüksek Öğretmen Okulu öğrencileri ile İstanbul'da yaşayan Amerikalılar arasında olmuştur. • 1923 yılında ilk resmi spor teşkilatı olan Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı kurulması ve yine 1927 yılında Halkevlerinin kurulması, bu spor dalının bütün yurda yayılmasında etkili olmuştur. • Basketbol Milli Takımı 1934 yılında kurulmuş, ilk resmi maçını 1936 yılında Yunanistan'la yapmıştır. 49 - 12 gibi bir skorla galip gelen basketbol takımı şu oyunculardan kuruluydu: Naili Moran (Kaptan) - Jak Habib - Feridun Koray - Dionis Sakalak - Hazdayi Penso Hayri Arsebük - Sadri Usuoğlu ve Nihat Ertuğ. • Basketbol 1936 - 1959'a kadar, Spor Oyunları Federasyonu adı altında voleybol ve hentbolle birlikte yürütülmüştür. 1 Mart 1959 yılında Türkiye Basketbol Federasyonu resmen kurulmuştur. 1966 yılına kadar yapılan Türkiye Basketbol Şampiyonalarının yerini Deplasmanlı Türkiye Basketbol Ligi almıştır.

basketbol kuralları

değişimi yapılır. 2) Oyun, orta saha çizgisinde her takımdan birer oyuncu arasında yapılan hava atışı ile başlar. Hava atışına çıkan oyuncular, topu tek elleri ile takım arkadaşlarına kazandırma hedefini taşır. Oyun, 10'ar dakikalık dört periyottan oluşur. Beraberlik durumunda uzatma periyodu oynanır. Her takım ilk üç periyotta ve uzatma periyodunda 2'şer dakikalık bir, dördüncü periyotta iki mola hakkına sahiptir. İkinci ile üçüncü periyot arasında 15 dakikalık devre arası verilir. 3) Hücum eden takım, kendi sahasını 8 saniye içinde terk etmek, 24 saniye içinde de hücumunu tamamlamak zorundadır, aksi halde top kullanma hakkı rakip takıma geçer. 4) Oyuncu topla birlikte, top sürme (dribbling), pas atma (passing), şut atma (shooting) aktivitelerini yapma şansına sahiptir. Bir oyuncu top sürerken, topu eline alarak durdurursa, tekrar top sürme şansına sahip değildir; topu istediği yöne ve kişiye pas ya da şut atmak zorundadır. 5) Her takım 5 kişiden oluşur ve takımların sınırsız oyuncu değişikliği hakkı vardır. Eğer faul hakkını doldurmamışsa, her çıkan oyuncu tekrar oyuna dahil olabilir. Bir takımdaki beş oyuncudan biri ortada (post), ikisi savunma (guard) ve ikiside hücum (forward) oyuncusudur. 6) Oyunu bir baş hakem ve iki yardımcı hakem olarak üç hakem yönetir. 7) Her oyuncu beş faulle oyun dışında kalır, tekrar o maç için oyuna dahil olamaz. Her oyuncunun bireysel olarak yaptığı faul sayısının toplamı, takım faullerini de belirler. Toplamda dört takım faulüne ulaşan takımın daha sonra yaptığı her faul, karşı takıma serbest atış kullanma hakkı kazandırır. Hakem tarafından durdurulmadıkça, top potadan veya çemberden dönerse oyun devam eder. Ayrıca, oyuncu sahayı belirleyen çizgilerin dışına temas etmedikçe, top oyun çizgilerinin dışına değmeden havadan saha çizgisinin dışına çıksa dahi, oyuncu topu içeri çevirebilirse de oyun devam eder. 8) Her sayı atışından sonra veya hakemin düdüğü çalmasının ardından, oyun ve oyun zamanı durur. 9) Sayı yiyen takımın pota gerisindeki çizgi arkasından topu oyuna sokması ile hem zaman hem de oyun tekrar başlar. Oyun içindeki diğer durumlara göre, hakemin gösterdiği yerlerden, top oyuna sokulur. 10) Üç sayı çizgisi içinden yapılan her başarılı atış iki sayı, üç sayı çizgisi gerisinden yapılan her başarılı atış üç sayı olarak değerlendirilir. Faullerden veya kural ihlallerinden dolayı kazanılan başarılı serbest atışlar bir sayı olarak değerlendirilir. 11) Oyuncular iki durumda cezalandırılır: 1- Bireysel kural ihlalleri 2- Faul yapılan durumlar. Kural ihlali veya hatası (hatalı yürüme, topun çizgi dışına çıkması, hücum oyuncusunun üç saniyeden fazla post içinde durması v.b) top kullanma hakkını karşı takıma verir. Yapılan bireysel fauller ( itme, çekme, vurma, tutma v.b) ise oyuncunun faul cezası almasını sağladığı gibi faulün yapıldığı yer göz önünde bulundurularak, rakip topu yandan oyuna sokar, ya da serbest atış yapma hakkı kazanır. 12) Serbest atış hakkı adedi, faulun yapıldığı zaman, yer ve çeşidine göre değişir. Şut atışı sırasında faul yapılmış ve atış sayı olmamışsa, atışı yapan takıma iki serbest atış hakkı verilir. Eğer atış sayı olmuşsa, bir serbest atış hakkı verilir. Bir takım, bir devredeki "takım faul" sınırını geçmiş ve atış sahası dışında faul yapmışsa, o zaman bire-bir denen serbest atış hakkını kullanır. Bu atışta kural, ilk atış sayı olursa, ikinci atış yapma hakkı kazanmaktır. Bire-bir'de ilk atışı kaçıran ikinci atışı yapamaz, top potadan oyun alanına dönerse, oyun devam eder. Teknik faullerde (oyunu geciktirme, sportmenlik dışı davranışlar, hakeme itiraz, izinsiz oyuna girme v.b) iki serbest atış hakkı verilir.